https://youtu.be/PIEjHeeoP_g?si=IizUKZbmA_frZ-nK
Fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seni Şeyh Galib
Fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seni
Böyle yazmış alnıma kilk-i kazâ sevdim seni
Ben bu sözden dönmezem devr eyledikçe nüh felek
Şâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni
Bend-i peyvend-i dilim ebrû-yı gaddârındadır
Rişte-i cem‘iyyetim zülf-i siyeh-kârındadır
Hastayım ümmîd-i sıhhat çeşm-i bîmârındadır
Bir devâsız derde oldum mübtelâ sevdim seni
Ey hilâl-ebrû dilin meyli sanadır doğrusu
Sûy-ı mihrâba nigâhım kec-edâdır doğrusu
Râ kaşından inhirâf etsem riyâdır doğrusu
Yâ savâb olmuş veyâ olmuş hatâ sevdim seni
Bî-gubârım hasret-i hattınla hâk olsam yine
Sıhhatim rûh-ı lebindendir helâk olsam yine
Tîğ-ı gamzenden kesilmem çâk çâk olsam yine
Hâsılı bî-hûde cevr etme bana sevdim seni
Gâlib-i dîvâneyim Ferhâd u Mecnûna salâ
Yüz çevirmem olsa dünyâ bir yana ben bir yana
Şem‘ine pervâneyim pervâ ne lâzımdır bana
Anlasın bîgâne bilsin âşinâ sevdim seni
Çekilenler kalur ancak bu cihân içre hemân Vakt-i şâdî de gelür mevsim-i mihnet de geçer
******** Şeyh Galib ********
Dünyada çekilenler dünyada kalır. Gelmez sandığın sevinç vakti de gelir, geçmez sandığın sıkıntı mevsimi de geçer.
* Hattat: Ali Haydar Hafîd-i Melek Paşa (Melek Paşa Torunu Ali Haydar Bey) -Antalya Müzesi-
Ey dil! Ey dil, niye bu rütbede pür-gamsın sen
Gerçi vîrâne isen genc-i mutalsamsın sen
Secde-fermâ-yi melek zât-ı mükerremsin sen
Bildiğin gibi değil cümleden akvemsin sen
Rûhsun nefha-i Cibrîl ile tev'emsin sen
Sırr-ı Haksın mesel-i Îsâ-yı Meryemsin sen
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
Merteben ayn-ı müsemmâdadır esmâ sanma
Merci'in Hâlik-i eşyadadır eşyâ sanma
Gördüğün emr-i muhakkakları rûyâ sanma
Başkasın kendini sûretle heyûlâ sanma
Keşi ile sâbit olan ma'niyi da'vâ sanma
Hakkına söylenen evsâfı müdârâ sanma
Hoşca bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
İnleyip sırrını fâş eyleme ağyâra sakın
Düşme bilmezlik ile varta-i inkâra sakın
Değmesin âhların kâkül-i dildâra sakın
Sonra Mansûr gibi çıkman olur dâra sakın
Arz-ı acz etmeyesin yâreden ol yâre sakın
Bulduğun cevher-i âlîleri bîçâre sakın
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
Sendedir mahzen-i esrâr-ı mahabbet sende
Sendedir ma'den-i envâr-ı fütuvvet sende
Gizli gizli dahi vardır nice hâlet sende
Ma'rifet sende hüner sende hakikat sende
Nazar etsen yer ü gök dûzah u cennet sende
Arş u kürsî ü melek sendedir elbet sende
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
Hayfdır şâh iken âlemde gedâ olmayasın
Keder-âlûde-i ümmîd ü ricâ olmayasın
Vâdî-i ye'se düşüp hîç ü hebâ olmayasın
Yanılıp reh-rev-i sahrâyı belâ olmayasın
Ademe muttasıl ol tâ ki cüdâ olmayasın
Secdeler eyle ki merdûd-ı Hudâ olmayasın
Hoşca bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
Merk-i hâtif gibi bu kayd-ı sivâdan güzer et
Erişen hâr u hasa âteş-i aşkı siper et
Dâmenin tutmaya âsâr-ı alâyık hazer et
Şems veş hâhiş-i Munlâ ile azm-i sefer et
Sâf kıl âyineni kâbil-i aks-i suver et
Hele bir cem’-i havâs eyle de Gâlib nazar et
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
BUGÜNÜN TÜRKÇESİYLE:
Ey gönül, ey gönül! Neden bu makamda gam dolusun sen
Gerçi virane olsan da tılsımlı bir definesin sen.
Meleklere secde etmeleri buyurulan saygıdeğer bir varlıksın sen.
Bildiğin gibi değil, sen bütün varlıklardan daha üstünsün.
Ruhsun, Cebrail’in üfürmesiyle ikizsin sen.
Hak gerçeğinin sırrısın sen, Meryem oğlu İsa misali.
Hoşça bak kendine ki kainatın özüsün sen.
Bütün yaratılmışların göz bebeği olan insansın sen.
Derecen adları yaratanın katındadır, adlarda sanma.
Yerin eşyanın yaratıcısındadır, eşyada sanma
Keşfedip gördüğün manaları rüyadadır sanma
Başkasını kendinle kıyasladığında heyûlâ sanma (gözünde büyütme)
Bir kimseden gelen engeli mühim bir mesele sanma
Hakkında söylenen vasıfları sana yaranmak için söylüyorlar sanma.
Hoşça bak kendine ki kainatın özüsün sen.
Bütün yaratılmışların göz bebeği olan insansın sen.
Ağlayıp inleyerek sırrını yabancılara açıklama sakın
Cahillik edip inkar çukuruna düşme sakın.
Ahların sevgilinin kahkülüne değmesin sakın
Sonra Mansur gibi darağacına çıkarsın, sakın
O sevgiliye yaralarından çaresizlik içinde yakınma sakın
Bulduğun yüce cevherleri (ruh) koru gözet ey biçare.
Hoşça bak kendine ki kainatın özüsün sen.
Bütün yaratılmışların göz bebeği olan insansın sen.
Sendedir sevgi sırlarının mahzeni sende
Sendedir yiğitlik nurlarının madeni sende
Gizli gizli daha nice haller vardır sende
İrfan sende, ustalık sende, doğruluk sende
Bir baksan, yer ve gök, cehennem ve cennet sende
Yüce ve ilahi makamlar ve melekler sendedir elbet sende.
Hoşça bak kendine ki kainatın özüsün sen.
Bütün yaratılmışların göz bebeği olan insansın sen.
Yazık olur, sultanken bu alemde dilenci olmayasın
Ümidine keder bulaşmış ve yalvaran olmayasın
Keder vadisine düşüp değersiz ve faydasız olmayasın
Yanılıp bela çölünün yollarına düşmeyesin
İnsana yakın dur ki fazla uzaklara düşmeyesin
Secdeler et ki Yaradanın reddettiği olmayasın.
Hoşça bak kendine ki kainatın özüsün sen.
Bütün yaratılmışların göz bebeği olan insansın sen.
Tanrı'dan gayrı bütün varlıklardan, çakıp sönen,
gelip giden şimşek gibi geç git.
Üstüne takılan, konan çerçöpe karşı aşk ateşini siper et
Gönül bağlanacak şeylerin eserleri, sakın, eteğini tutmasın;
Şems gibi, Mevlânâ'yı isteyerek yola koyul, yol almaya bak.
Aynanı (gönlünü) arıt; bütün sûretler ona vursun, görünsün.
Galib, hele bir duygularını derle, topla da bak
Hoşça bak kendine ki kâinatın özüsün sen.
Bütün yaratılmışların göz bebeği olan insansın sen.