“TÜRKİYE AKADEMİK PERFORMANS ANALİZİ-2021”
Son beş yılda ve toplamda üniversite, temel alan ve branşa göre en üretken ve etkili bilim insanları. Google Scholar profillerine göre Türkiye'de üniversite, branş ve temel alanlarda son beş yıl ve toplamda atıf, i10 indeksi ve H indeksi ve trendleri en yüksek 10.000 akademisyen
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Murat Alper ile Doç.Dr. Cihan DÖĞER’in “TÜRKİYE AKADEMİK PERFORMANS ANALİZİ-2021” “Son beş yılda ve toplamda üniversite, temel alan ve branşa göre en üretken ve etkili bilim insanları. Google Scholar profillerine göre Türkiye'de üniversite, branş ve temel alanlarda son beş yıl ve toplamda atıf, i10 indeksi ve H indeksi ve trendleri en yüksek 10.000 akademisyen” alt başlıklı araştırması Researchgate’te yayınlandı.
Alper ve Döğer’in yaptığı üniversiteler ve akademisyenlerimizin toplam ve son 5 yıldaki H indeksi, i10 indeksi ve atıf sayıları yanı sıra temel alanlara ait çok sayıda analizin yer aldığı 1400 sayfalık araştırmaya göre ilk 10.000’de bulunan akademisyen sayısı en yüksek 10 devlet üniversitesi sırasıyla Ege 344, ODTÜ 320, Gazi 310, İTÜ 303, Hacettepe 297, Ankara 274, Atatürk 257, Dokuz Eylül 247, Uludağ 202 ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa 202 olarak sıralanmıştır. İlk 10 vakıf (özel) üniversite ise Koç 196, Bilkent 121, Sabancı 107, Başkent 78, İstanbul Medipol 71, Yeditepe 70, Yakın Doğu 65, Bahçeşehir 63, Doğu Akdeniz 53 ve İstinye 49 akademisyenle sıralamada yer almıştır.
Kadrosundaki akademisyen sayısı ve ilk 10.000’e giren akademisyen sayısı oranı açısından en üretken ilk 10 üniversite Sabancı Üniversitesi % 29,8, Koç % 29,1, Boğaziçi %16,8, Bilkent % 16, İTÜ % 13, Lokman Hekim %11,9, Ibn Haldun 11,8, İzmir Yüksek Teknoloji % 11,5, Gebze Teknik % 11,1 ve Ege Üniversitesi % 10,6 oranıyla sıralanmıştır.
Temel Alanlara Göre en başarılı ilk üç üniversite: Fen Bilimleri ve Matematik temel alanında ODTÜ, Atatürk ve Gazi Üniversiteleri, Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme temel alanında Gazi, Ankara ve Hacettepe Üniversiteleri, Mühendislik temel alanında İTÜ, ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitleri, Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler temel alanında Koç, Bilkent ve Boğaziçi Üniversiteleri, Sağlık Bilimleri temel alanında Ege, Sağlık Bilimleri ve Hacettepe Üniversiteleri, Ziraat Orman ve Su Ürünleri temel alanında Çukurova, Ege ve Ondokuz Mayıs Üniversiteleri ile Diş Hekimliği alanında Gazi, İstanbul ve Marmara Üniversiteleri, Veterinerlik alanında Ankara, Fırat ve Selçuk Üniversiteleri, Tıp alanında Sağlık Bilimleri, Ege ve Hacettepe Üniversiteleri, Eczacılık alanında Ankara, Anadolu ve Gazi Üniversiteleri, Hemşirelik alanında Ege, İÜ Cerrahpaşa ve Atatürk Üniversiteleri ilk 3 sırayı aldılar
CERN ve çok yazarlı makaleler hariç tutulduğunda en yüksek H indexine sahip ilk 10 bilim insanı Erciyes Ün. Mustafa Soylak, İstanbul Medipol Ün. Jean de la Rosette, Sabancı Un. İsmail Çakmak, Koç Un. Metin Sitti, Tokat Gaziosmanpasa Un. Mustafa Tüzen, İstanbul Technical Un. Yusuf Yağcı, Koç Un. Nazmi Volkan Adsay, Atatürk Un. İlhami Gülçin, Karadeniz Teknik Ün. Ahmet Sarı ve Koç Un. Ahmet Murat Tekalp olarak sıralandı.
CERN ve çok yazarlı makale içerenler dahil edildiğinde en yüksek H indexine sahip ilk 10 bilim insanı CERN Fizik araştırmacıları Yeditepe Ün. Serhat Iştın, Mimar Sinan GSÜ Ferhat Özok, Çukurova Ün. Aysel Kayış Topaksu, Bogazici Ün. Bora Akgün, Bogazici Ün. Erhan Gülmez Near East Un. Kerem Cankoçak, Özyeğin Ün. Bora Işıldak, Piri Reis Ün. Kadri Özdemir, Ankara Un. Orhan Çakır ve Middle East Technical Un. Mehmet Tevfik Zeyrek oldu.
Ayrıca yayınla ilgili bildirimlerinizi https://www.researchgate.net/publication/350235517_Turkiye_Akademik_Performans_Analizi-2021 adresine yapabileceğiniz belirtilmektedir.
TÜRKİYE AKADEMİK PERFORMANS ANALİZİ -2021:
“TÜRKİYE AKADEMİK PERFORMANS ANALİZİ-2021”
Son beş yılda ve toplamda üniversite, temel alan ve branşa göre en üretken ve etkili bilim insanları. Google Scholar profillerine göre Türkiye'de üniversite, branş ve temel alanlarda son beş yıl ve toplamda atıf, i10 indeksi ve H indeksi ve trendleri en yüksek 10.000 akademisyen
Murat Alper 1, Cihan Döğer 2
1 Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi
2 Ankara Şehir Hastanesi
Bilim insanlarının yaptığı çalışmaları kamuya açık hale getirmeleriyle birlikte bilimsel ortamın ve o alanla ilgili diğer bilim insanlarının bu yayınlara ne derecede ilgi gösterdiği merak konusu olmuştur, aynı şekilde çalışmayı yapan araştırmacının bilimsel arka planı da merak konusudur.
Üniversiteleri çeşitli akademik ve sosyal parametrelere göre sıralayan çok sayıda kuruluş vardır. Oluşan ihtiyaca ve ortaya çıkan eksikliklere göre sürekli değerlendirme parametrelerini değiştiren ve geliştiren bu kuruluşların yaptığı değerlendirmeler üniversitelerin kendini değerlendirmesi, ülke ve dünyadaki durumunu ortaya koyan veriler sunmaktadırlar.
Akademik dergileri impact faktörüne göre sıralama da uzun yıllar önce başlayan bir uygulamadır. Bilim insanlarının kısıtlı zamanlarında daha değerli çalışmalara öncelikli erişmek istemeleri hem bilim insanı hem de bilimsel çalışmaları skorlama ihtiyacını doğurmuştur. Bu amaçla bir araştırmacının ne kadar verimli ve etkili olduğunu gösteren sayısal bir gösterge olarak H indeks, i10 indeks, g- indeks, m-indeks, Erdös sayısı, tori indeks, riq indeks ve read-10 indeksi gibi bir çok skorlama sistemi çalışılmış ve hala bir çok sistem üzerinde çalışılmaktadır. Tüm bu indekslerin en kabul göreni H indeksi olmuştur. H indeksi en az H defa atıfta bulunulan makale sayısı (H) baz alınarak tespit edilir. Örneğin, H-indeksi değeri 15 olan araştırmacının 15 ayrı makalesine en az 15’er adet atıf yapıldığını gösterir. Aynı araştırıcının H-indeksinin 16’ya çıkabilmesi için 16 yayınına en az 16’şar atıf olmalıdır. H-indeks değerini öğrenmek için Google Scholar, Web of Science, Scopus, Publons gibi bir kısmı kamuya açık veya bir kısmı abonelik isteyen veri tabanları kullanılabilir. Bu veri tabanlarının kullandıkları SCİ-E, indekslere giren dergi, girmeyen dergi, kitap, patent ve diğer yan unsurlar gibi parametreler farklı olduğu için hesaplayacakları h-indeksi değerleri de farklılık göstermektedir. Bu nedenle her araştırıcının Google Scholar, Web of Science, Scopus, Publons H indeksleri farklıdır. Bu indekslerden hiçbiri diğerinin yerine eşdeğer değildir, kapsam itibariyle farklıdırlar. Örneğin kitap çalışmaları ön planda olan ve kitabına çok atıf alan bir araştırıcı Web of Science H indexi taramasında anlam ifade etmemektedir. Araştırmacının çok fazla sayıda yayına sahip olması üretken olduğunu gösterir ancak veri tek başına araştırmacının başarılı olduğunu göstermeyebilir. On yayını olup bu yayınlara 400 kez atıf almış bir araştırmacı yüzden fazla yayını olup örneğin 200 atıf almış bir araştırmacıdan daha başarılıdır diyebiliriz, bunun yanı sıra bazı değerli çalışmalarda bilimsel ortama kolay erişilebilir doğru metotlarla ulaştırılamadığını gösterebileceği gibi ve benzeri diğer nedenlerle de değerini bulamamış olabilir. Yayınların diğer araştırmacılar tarafından olumlu anlamda ne kadar çok kaynak olarak kullanılırsa o oranda değerli olduğu ve bilime katkı sunduğunu gösterir.
i10-indeksi Google Scholar tarafından bulunan ve hesap açmış kişiler için gösterilen bir akademik puanlama türüdür. Bu puanlamada yazarın sadece 10 ve üzeri atıf almış bilimsel makaleleri değerlendirilmeye alınır. On ve üzeri atıf almış makale sayısı i10-indeksi değerini verir. Google Scholar gönüllülük esasına göre kişinin kendi açtığı ve yayınlarını kendisinin belirleyip eklediği sisteme göre ücretsiz ve şifresiz erişilebilir şekilde i10-indeksi, H indeksi ve atıf sayısının aynı zamanda son 5 yıldaki sayılarını da vermektedir.
Biz bu araştırmamızda Google Scholar profillerini baz alarak akademik dünyamıza birey, temel alan, branş ve kurum bazında ayna tutmak istedik. Bu çalışma i10 indeksi ve son 5 yıl atıf, son 5 yıl H indexi ve son 5 yıl i10 indeks verilerini kullanarak ülke, üniversite, temel alan ve branş değerlendirmesi yapan ulaşabildiğimiz kadarıyla dünyadaki ilk çalışmadır. Metot olarak 15-20 Mart 2021 tarihli Google Scholar profil verilerini, kurumların atıf sıralamasında en üstten 590 atıfa kadar inerek topladığımız verilerle yaptığımız TÜRKİYE AKADEMİK PERFORMANS ANALİZİ -2021: çalışması ile Türkiye'de üniversite, kurum, Eğitim Bilimleri, Fen Bilimleri ve Matematik, Mühendislik Bilimleri, Sağlık Bilimleri, Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler, Ziraat, Orman ve Su Ürünleri vd temel alanlar ile bunların alt branşlarında son beş yılda ve toplamda en üretken ve etkili bilim insanlarını atıf, i10 indeksi ve H indeksi ve trendleri en yüksek 10.000 akademisyeni sıralamaya çalıştık. Kurumlar taranırken genelde 590 atıf sayısına kadar indik, yaklaşık 590 atıf sayısı H indeksi olarak 3- 18’e kadar farklı durumlar oluşturabilmektedir. Örneğin 14 h indeksi ve 390 atıf sayısını tespit etmek metodumuzda eşik altı kriter olduğu için, bireysel bildirimler ve üniversitelerin bir kısmının ilgili sayfasındaki Web of Science h indeksi yüksek personel listesine girip veri toplamaya çalıştık, ancak tüm üniversitelerimiz personelinin Web of Science H indeks verilerini yayınlamamaktadır. Bu nedenle “manuel yapılan” ranking konusunun doğası gereği yanlışlıkla ulaşamama, silinme vs nedenlerle maddi hata olabilmektedir.
Tüm “ranking” çalışmalarının olduğu gibi Web of Science, Scopus, Google Scholar ve benzerlerinin artı ve eksi yönleri ve ne amaçla kullanılabileceği, sınırları bilim dünyasınca iyi bilinen konu olduğu için çalışmayı bu sınırları aşan şekilde yorumlamak hatalı sonuçlar doğurabilir. Web of Science ve Scopus gibi listelerde sıralamada olduğu halde bu listede ismi görülmeyen veya ismini göremeyen akademisyenler için açıklama yapmak gerekirse bu çalışma akademisyenin gönüllü olarak kendi oluşturup kamuya açtıkları Google Scholar profilleri üzerinden yapılmıştır, akademisyenin diğer listelerde yüksek H indeksi ve yüksek atıf sayısı otomatikman Google Scholar profili oluştuğu anlamına gelmemektedir. Google Scholar sıralamasının sıfır hatalı olması doğası icabı ve veri toplanması program ve otomasyonla değil her bir akademisyen için tek tek manuel yapıldığı ve bu tekil veriler ilk defa toparlandığı için mümkün değildir. Google Scholar profillerinin gönüllülük esaslı ve tarama tarihi itibariyle profilin genele açık olmaması, bazen açık bazen kapalı yapılması, profildeki bilgilerin standart olmaması, çok sayıda profil, doğrulanmamış profiller, çalışılan kurum yazmaması, soyadı ve kurum değişiklikleri, vefat, sistemin bilinen bazı hatalara açık olması, fizik alanında CERN çalışmaları gibi binlerce yazarlı makaleler, tıp alanında sınıflama ve istatistik çalışmaları ve benzeri aşırı çok yazarlı makalelerin ne oranda yazara ait olması gerektiği gibi tartışmaları içermesi ve olası maddi hatalar, kişilerin “redlist”e girecek kadar profiline başkasına ait yayınları eklemesi vb bir çok neden yanılgıya olabilir.Bu çalışmada kullandığımız YÖK’ün https://akademik.yok.gov.tr/ adresindeki Yükseköğretim Akademik Arama sitesindeki profillerin de kontrolü önemlidir. Standardizasyon uygularken Yükseköğretim Akademik arama sitesindeki resmi adları, kurumları ve branşları daha doğru olarak kabul ettik. YÖK akademik sitesindeki isimle Google Scholar profilindeki ismin aynı olması bulunmayı kolaylaştıracak bir faktördür.
Google Scholar i10 indeksi kavramı ile makale üretkenliği görülebilmektedir. Bireysel CV’lerde kullanımlar olmakla birlikte literatürde i10 indeksi ile yapılmış bir ülke, kurum ve branş sıralamasına saptamadık, bu özelliğiyle çalışmamız tek olma özelliği taşımaktadır. Aynı şekilde toplam ve son 5 yıldaki i10 indeksi, h indeksi ve atıf indeksini ilk defa toplu olarak veren bu analizde tüm veriler kurum ve branşlara göre detaylı olarak değerlendirilmiştir.
Son 5 yıldaki i10 indeks'i, H indeksi ve atıf sayısının üretkenlik ve etkililiğin trendini gösterme açısından bir parametre olarak kullanılabilir olacağı önermesiyle en fazla i10 indekse sahip makalesi olan bilim insanlarını sunmanın yanı sıra kurum ve branşlarda üretkenliği ve etkililiği en ön planda olan araştırıcılar tespit edilmeye çalışılmıştır. Çok sayıda grafik analizle alanlarında daha üretken bilim insanına sahip kurumlar açıklanmıştır.
Trend analizleri ile kurumlarımızın artan azalan üretkenlik durumları ve kurumsal dinamizmini değerlendirme yapabileceği çok sayıda veri oluşmuştur. Ayrıca, emeği olmadan makaleye isim ekletme, ismi yazılmadan çalışmaya izin vermeme, mobbing vs gibi etik olmayan durumlara da ayna tuttuğu ve görülür kıldığı için tartışmaları başlatma potansiyeli taşımaktadır ki bu boyut çalışmanın alanına girmeyip konu ilgili kişi, branş ve kurumların sorunudur.
Türkiye'de kaç akademisyen var? YÖK’ün güncel verilerine göre 30265 Profesör, 17665 Doçent, 41234 Doktor Öğretim Üyesi, 38026 Öğretim Görevlisi ve 51691 Araştırma Görevlisi olmak üzere 178881 kişi YÖK sistemi içinde ve bireysel gözlemlerimize göre tahminen 25.000 civarı YÖK sistemi dışında olmak üzere 200.000’in üzerinde akademisyen vardır.
Bu çalışma başka türlü yapılabilir miydi? Sık seslendirilen bir eleştiri olarak neden Web of Science H indeksi kullanılmadığı sorusuyla karşılaşıyoruz. Yaklaşık 200.000 kişinin Web of Science, Scopus, Publon vd kuruluşların H indeksleri, patentler, ödüller vb akademik hayatın tüm unsurlarını kapsayan verisine ulaşılabilir her türlü metotla bu çalışma daha da güçlendirilebilir ancak bu verilere tam olarak ulaşılabilmek imkansıza yakın zorluktadır. Örneğin bazı üniversitelerimiz akademik personelinin WOS H indeksini kurumsal web sitelerinden vermekle birlikte üniversitelerimizin büyük bir çoğunluğunun web sitesinde bu bilgiler yoktur. Yaklaşık 200.000 akademisyenin WOS H indeksine ulaşmanın yolunu ileten dostlara teşekkürlerimizi sunarız. Özellikle YÖK sisteminde özel üniversite ve Kuzey Kıbrıs üniversiteleri başta olmak üzere akademik profillerde çok sayıda sorun vardır. YÖK fakülte ve alan bazlı istatistiklerinin doğruluk oranı artırılmalıdır. Üniversitelerimiz akademik personelinin profillerini gündemine almalıdır. Patenti olanların tamamının bilgisine nasıl erişilebilir? Bu analiz kısıtlayıcı veri politikalarımızı da gözden geçirmemiz gerektiğini ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak bir çoğu ilk defa oluşan çok sayıda tablo, grafik trend analizi içeren bu kapsamlı çalışma artı ve sınırları bilinmek kaydıyla bir çok konuda yararlı veriler ortaya koymaktadır. Kişilerin ve kurumların yapması gereken düzenlemeler olduğunu daha görülür kılmaktadır. Bireyler profillerini açık, net ve etik sınırlar içinde düzenlemekle sorumlu iken kurumlar özellikle rektörlük ve dekanlıklar akademik personelinin profillerine de odaklanmalıdır. Özellikle akademik teşvik, istihdam politikası, değerli, potansiyel vaat eden araştırmacıları kurumda tutabilme ve kuruma nitelikli araştırmacı kazandırmanın yollarını bulmak, akademisyenlerimizin kendini geliştirebileceği ortamları sağlamak gibi üzerimize düşen görevler olduğunu belirtmek istiyoruz. Eksiklerini bildiğimiz bu mütevazi çalışmanın göremediğimiz ve aksayan yönleriyle ilgili Researchgate sayfamız üzerinden eksik ve düzeltme bildirimi, katkı ve eleştiri sunarak 2022 versiyonunun daha yararlı olmasına destek olabilirsiniz. Çalışmaya büyük emeği geçen Ahmet Arslankılıç, Fatma Erduran, Tuğba Kaya ve Hasan Albasan başta olmak üzere tüm dostlarımıza teşekkür eder, özellikle i10 indeksi ve son 5 yıl atıf, son 5 yıl H indeksi ve son 5 yıl i10 indeks verilerini kullanarak ülke, üniversite, temel alan ve branş değerlendirmesi yapan ulaşabildiğimiz kadarıyla dünyadaki ilk çalışmada oluşan verilerin akademik ortama katkı sağlaması umuduyla tüm ilgili muhataplara, birey ve kurumlara saygı ve sevgilerimizi sunarız.
Prof.Dr. Murat ALPER
Doç.Dr. Cihan DÖĞER