Koro (Les Choristes) Yönetmen: Christophe Barratier
https://www.youtube.com/watch?v=2M3MXxJn6gQ
Senaryo: Christophe Barratier, Philippe Lopes-CurvalOyuncular: Gérard Jugnot, François Berléand, Kad Merad
Yayın tarihi: 17 Mart 2004 (Fransa)
Yönetmen: Christophe Barratier
Senaryo: René Wheeler
Süre: 97′
Filmin Özeti
Film savaş sonrası Fransa’da 1949 yılında geçer. İşsiz müzik öğretmeni Clement Mathieu (Gérard Jugnot) gelen bir teklif üzerine yatılı erkek öğrencilerden oluşan bir okulda işe başlar. “Suyun Dibi” (Fond de l’Etang) adı verilen okulda tamamen birbirlerinden farklı karakterlerden oluşan ve oldukça asi tavırlar sergileyen genelde kimsesiz fakir öğrenciler bulunmaktadır. Okulun müdürü (François Berléand) ise öğrencilere karşı oldukça sert davranmakta, hücre cezası ve dayak gibi acımasız cezalar vererek disiplini sağlamaya çalışmaktadır. Bu gibi cezalar ile hiçbir sonuca varılamayacağını düşünen Clement, cezaların caydırıcı olmak bir yana öğrencilere ispiyonculuğa özendireceğini ve aralarındaki çatışmanın artacağını düşünür. Aklına gelen en iyi çözüm, en iyi bildiği iş olan müzik sayesinde öğrencilere ulaşarak onlara farklı bir dünyanın kapılarını aralayabilmek olur. (Wikipedia)
Koro, 2004 Fransa yapımı müzikal dramatik film. Özgün adı Les Choristes imiş. Eğitimde sisteminde klasik, eski tip anlayışlarla yeni bakış açılarının çeliştiği noktaları güzelce ortaya koyan bir film.
Klasik eğitim anlayışı ile yönetilen ve bu şekilde bir eğitim öğretimin yapıldığı bir okulda müdür başta olmak üzere öğretmenler baskıcı ve otoriter bir anlayışla eğitim öğretim yapmaya çalışmaktadır. Tabii ki buna eğitim ve öğretim denirse.
Mathieu adlı müzik öğretmeni problemli çocukların olduğu bu okulda gözetmen olarak göreve başlar. Daha okulun kapısındayken okulun farklı bir okul olduğunu anlar.
Filmde, müdürün sürekli etki tepki yasasından bahsettiğini görüyoruz. “Her etkiye karşı eşit ve ters yönde bir tepki oluşur.” anlayışını eğitime uygulamaya çalışıyor. Müdür burada davranışçıları ve klasik otoriter eğitim anlayışını temsil ediyor. Bu düşünceyle öğrencilere karşı oldukça sert davranmakta, hücre cezası ve dayak gibi acımasız cezalar vererek disiplini sağlamaya çalışmaktadır.
Mathieu okula geldikten sonra bu cezalar ile hiçbir sonuca varılamayacağını düşünmüş ve bunu dile getirmiştir. Cezaların caydırıcı olmaktan çok olumsuz davranışın sürdürülmesine neden olacağını ve öğrenciler arasındaki çatışmayı arttıracağını düşünüyor.
Mathieu olumsuz bir davranış ortaya çıkmadan önce eğer öğretmen olumlu bir davranış gösterirse ortaya çıkabilecek olumsuz davranışın henüz ortaya çıkmadan engellenebileceğini düşünmektedir.
Müdür okulda herhangi bir öğrencinin olumsuz davranışından dolayı tüm öğrencilere toplu şekilde cevaz vermektedir. Müzik öğretmeni bu uygulamanın da yanlış olduğunu, bunun öğrencileri ispiyonculuğa özendireceğini ve öğrenciler arasındaki bağları koparacağını söyler.
Buna karşılık müzik öğretmenin ceza anlayışı ise takdire şayandır. Filmin başında yaşlı bir amcanın gözünü çıkaran bir çocuğu tespit edince çocuğa verdiği ceza o yaşlı amcaya işlerinde yardım etmek olur. Burada ceza kullanılsa dahi bu şekilde olumlu sonuçlara ulaştırabilecek cezalar kullanılması gerektiği mesajını vermektedir. Ayrıca öğrencilerin her hareketinin altında olumsuz bir şey aramak yerine olumlu şeyleri görmeye çalışmak gerektiğini söylüyor.
Koro filminde dikkatimi çeken başka bir nokta Mathieu’nun ilk geldiği anda çocuklara ilerde ne olacaklarını yazdırdığı kâğıtları okuduğu andı. Çocukların hepsi şiddet içerikli meslekler yazmışlardı. Bu da baskı ve şiddetle yapılmaya çalışan eğitim öğretimin ciddi sonuçlara yol açabileceğini bize göstermektedir.
Müzik öğretmeninin okuldaki öğretmenlerin, özellikle de müdürün davranışlarını eleştirmesi onun pek hoşuna gitmez. “Yeni gelenlerin hep sizin gibi hayalleri olur.” diyerek yeni gelen öğretmeni bu çağdaş yaklaşımından vazgeçirmeye çalışmaktadır.
Okuldaki öğretmenler buradaki çocuklar hakkında “Hiçbir şey yapılamaz, böyle gider.” Şeklinde bir düşünceye sahiptirler. “Asla asla deme. Her zaman denilecek bir şey vardır.”. Müzik öğretmeni okuldaki çocukların müziğe yeteneği olduğunu anladıktan sonra onları yeteneklerine göre sınıflandırıp her birine görevler verir. Müzik yoluyla öğrencilere ulaşarak onlara farklı bir dünyanın kapılarını aralar.
Filmdebir ara okula çok yaramaz ve yaş olarak diğerlerinden büyük bir öğrenci geliyor. Diğer öğretmenler ve müdür bu öğrenciyle ilgili konuşurken öğrenci de onların yanında durmaktadır. Öğrencinin zekâsıyla ilgili kesin yorumlar yaparlar. Zekâ testlerinden bahsediliyor. Buradan anlamaktayız ki baya uzun bir zaman boyunca eğitimciler bu zeka testlerine dayanarak bireyleri direkt “çürüğe çıkarmışlardır.” Ayrıca yine buradan anladığım başka bir nokta öğrenciyle ilgili böyle ciddi şeylerin öğrencinin yanında kesinlikle konuşulmaması gerekir.
Dikkatimi çeken bir nokta da müzik öğretmeninin öğrencilerden oluşturduğu koroyla çalışırken yeni gelen aşırı yaramaz o öğrencinin okuldan ayrılması sonucu o giderken camdan bakınca “O benim tek baritonumdu.” şeklinde düşünmesi oldu. Bu da bize onun gözünde her öğrencinin ne kadar değerli ve yeri doldurulmaz olduğunu gösterir.
Bir ara filmde müdürle müzik öğretmeni arasında geçen bir konuşmada müdür “Hiç eğitimci olmak istemedim” şeklinde bir söz söylemişti. Buradan anlamaktayız ki bu mesleği sevmeyen bir insanın öğrencilere vereceği en ufak bir ışık parçası yoktur. Ancak onlara içine düşürebileceği kocaman karanlık dünyalar vardır.
Müzik öğretmeni filmde çağdaş eğitim yaklaşımlarında olması gereken eğitimci imajını temsil ediyor. Cezalar konusundaki yaklaşımı, her öğrenciyi tek ve değerli bir birey olarak görmesi, onlarla arkadaş gibi olması müzik öğretmeninin çağdaş yaklaşımı temsil ettiğini gösteriyor.
Filmin sonunda tüm bu ma(o)rjinal amellerinden sonra elbette müzik öğretmeni okuldan kovulur. Giderken çocukların onla vedalaşmasına dahi izin verilmez. Fakat çocuklar camdan yapıp fırlattıkları uçaklarla ona en güzel uğurlamayı yaparlar.
Müzik öğretmeni filmde klasik eğitim anlayışının tek tipçi ve öğrenciler hakkında kesin yargılara sahip bakış açısına karşı çağdaş eğitim yaklaşımlarında olması gereken eğitimci imajını temsil ediyor. Cezalar konusundaki yaklaşımı, her öğrenciyi tek ve değerli bir birey olarak görmesi, onlarla arkadaş gibi olması müzik öğretmeninin çağdaş yaklaşımı temsil ettiğini gösteriyor. Bu açıdan eğitimciler tarafından izlenmesi ve üzerine düşünülmesi gereken bir film Koro.
http://www.sanatlayasamak.com/koro-filminin-egitsel-acidan-incelemesi/
Yapım: 2004, Fransa/İsviçre/Almanya, 97 dakika